OOO KİMLER GELMİŞ
Sultan İkinci Mahmud Image-10
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...


OOO KİMLER GELMİŞ
Sultan İkinci Mahmud Image-10
Lütfen Giriş Yapınız,Yada Üye Olunuz!
Umarız Forumumuzda İyi vakit geçirirsiniz...

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Giriş yap
Gerçek Bir Kore Sarayında Görev Almak ve Kendinizi Bir Krallıkta Bakan, Hwarang,Lady... Olarak Bulmak İster misiniz? O Halde BURAYA TIKLAYINIZ!!!

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyDonghae City

more_horiz
Sultan İkinci Mahmud Logodj7

Sultan İkinci Mahmud Mapdo5



Sultan İkinci Mahmud K1nt1


Sultan İkinci Mahmud Ck11do0

Nüfus yaklaşık:113.15
Yüzölçümü:180.01 km²

Donghae, Güney Kore Gangwon vilayetinde bir şehirdir,. İki büyük limanı vardır:
Donghae limanı ve Mukho limanlarıdır. Şehir, Yeongdong demiryolu ile
Donghae otoyolunda kesişir. Pek çok büyük mağara bulunmaktadır şehirde
batıysında Jeongseon ilçesi ve kuzeyinde ise Gangneung şehrini sınırlar. Donghae otoyolu 37 ulusal yol, şehir boyunca geçer.
Şehir, çoğunlukla dağlıktır, ve Mureung vadisi ve güzel plajlar gibi doğal kaynaklar var..
Donghae alanı ve onun çevresi, özgür sanayi bölgesinin konumunu
almıştır. Gangwon vilayetide Donghae şehri ile yatırım için iki takım
olma şansı yakalamışlardır .

Samhwasa tapınağı:
Mureung vadisindedir bu tarihli tapınak, (642) Silla kralı Seondeok'un
hükümdarlığının 11inci yılında Jajangyulsa tarafından kuruldu, ve
Heukyundae adlandırıldı. Ondan sonra, Budist keşişi Bumil tarafından
tekrar inşa edildi, ve Samgongam yeni isim verildi.
Yaksajeon hariç, neredeyse bütün Samhwasa binaları, 1592'de Kore'nin
Japon istilasında yaktı, yine de, kral Hyeonjong'un hükümdarlığının
1inci yılında tekrar inşa edildi (1660). Binaları, yakılan ve (1823)
kral Sunjo'nun iki kez 23üncü yılında felaketler boyunca zarar verilen
bu tapınak, ve kral Gojong'un 43üncü yılı (1906), canlı tarihsel
recoyla tekrar inşa edildi
Şehrin 2 önemli festivan şenlikleri verdır bunlar
Muureung: Güç ,kardeşlik ve baraberlik festivalleri
squid :yemek festivallari




Sultan İkinci Mahmud K2ua3


Sultan İkinci Mahmud K3ih3


Sultan İkinci Mahmud K9bn9

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptySultan İkinci Mahmud

more_horiz
HAYATI



Sultan
İkinci Mahmud, 20 Temmuz 1785 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası
Sultan Birinci Abdülhamid, annesi Nakşidil Valide Sultan'dır. Orta
boylu, geniş omuzlu, beyaz sakallı, zarif ve sevimli yüzlüydü. Diğer
Osmanlı padişahları gibi kuvvetli bir tahsil gördü. Öğrenimi ile Sultan
Üçüncü Selim padişahlığı sırasında bizzat meşgul olmuştu.

Cesur,
temkinli, sabırlı ve azimli bir kişiliğe sahip olan Sultan İkinci
Mahmud, Alemdar Mustafa Olayı sonrasında, 28 Temmuz 1808 tarihinde
tahta çıktığında 23 yaşındaydı. Zeki ve bilgili bir insan olan Sultan
İkinci Mahmud, Avrupa'daki yenileşme hareketlerini benimsemişti. Adalet
işlerine gereken önemi verdi, yeni kanun ve tüzükler hazırlattı ve bu
sebeple kendisine "Adli" sanı verildi.

Şiiri, edebiyatı ve
bilimi seven, halk arasında dolaşmayı ve onların dertlerini dinlemeyi
gerekli gören Sultan İkinci Mahmud, Osmanlı İmparatorluğu'nu gerek
sosyal bakımdan, gerekse uygarlık açısından ileri bir ülke yapmaya
çalıştı. Sultan İkinci Mahmud yakalandığı verem hastalığından
kurtulamayarak, 1 Temmuz 1839 günü dinlenmek için gittiği kardeşi Esma
Sultan'ın Çamlıca'daki köşkünde, 54 yaşında vefat etti. Büyük bir
cenaze töreni ile halkın gözyaşları arasında Divan Yolu'ndaki türbesine
defnedildi.

Erkek Çocukları: Abdülmecid,
Abdülaziz, dört tane Ahmed isimli Şehzade, Bayezid, Abdülhamit,
Süleyman, Mehmed, Murad, Nizameddin, Mehmed, Abdullah, Osman
Kız Çocukları:
Emine Sultan, Hamide Sultan, Hayriye Sultan, Şah Sultan, Saliha Sultan,
Ayşe Sultan, Atike Sultan, Fatma Sultan, Münire Sultan, Fatma Sultan,
Mihrimah Sultan, Adile Sultan

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
OSMANLI - RUS İLİŞKİLERİ



Sultan
İkinci Mahmud tahta geçtiği zaman Osmanlılar Ruslarla savaş halindeydi.
İngiltere ile 1809'da yapılan antlaşma sonucu Ruslarla savaşa devam
kararı alındı. Rusların Fransa ile olan sorunları, Osmanlı Devleti
ordularının yıllarca süren savaştan yorgun düşmesi yüzünden iki devlet
de barış imzalamaya mecbur kaldılar.

28 Eylül 1812 tarihinde
imzalanan Bükreş Antlaşması ile Rusya, Eflak ve Boğdan'dan çekilecek,
Baserabya bölgesi ise Ruslara bırakılacaktı. Osmanlılar Bosna ve
Eflak'dan iki yıl vergi almayacak, Sırplar kendi içlerinde serbest
kalacaktı. Tuna nehrinde hem Osmanlı, hem de Rus gemileri serbestçe
dolaşabilecekti. Prut ve Tuna nehirlerinin sol sahilleri iki ülke
arasında sınır kabul edilecekti.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
SIRP İSYANI



Fatih
zamanında fethedilen Sırbistan, Osmanlının adaletli ve hoşgörülü
yönetiminden çok memnundu. Ancak Rusya ve Avusturya'nın kışkırtmaları,
17.yy'da Osmanlı yönetimindeki otorite zayıflığı, yeniçerilerin halka
iyi davranmaması ve Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan
milliyetçilik akımları sonucu Sırp isyanı çıktı. 1804 yılında Kara
Yorgi'nin başlattığı Sırp isyanını Rusya desteklemişti. Osmanlı Devleti
Rus savaşı ile meşgul olduğu için, Sırp isyanı 1812'den sonra ancak
bastırılabildi. Osmanlı ve Rusya arasında imzalanan Bükreş antlaşması
ile Sırplara bazı imtiyazlar verildi.

Sırbistan'daki ikinci
isyanı Miloş Obronoviç çıkardı. Osmanlı Devleti Miloş'u Sırp Prensi
olarak kabul etti. 1828-29 yılları arasında yapılan Edirne antlaşması
ile Sırbistan yarı bağımsız hale geldi.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
NAVARİN OLAYI




Çok
uluslu bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğu'nda, Yunanlılar da Fransız
İhtilali'nin etkisi altında kalmışlardı. Rusya ve Avrupa devletlerinin
kışkırtmaları ile birlikte, Etnik-i Eterya Cemiyeti'nin çalışmaları
sonucu Yunanlılar Osmanlı Devleti'ne karşı harekete geçtiler. Etniki
Eterya cemiyetinin amacı Bizans İmparatorluğu'nu yeniden kurmaktı. Rus
Çarının yaveri Alexander İpsilanti'nin kurduğu bu cemiyet Yanya Valisi
Tepedelenli Ali Paşa'nın varlığından dolayı rahat hareket
edemiyorlardı. Tepedelenli Ali Paşa'nın Osmanlı yönetimine karşı isyan
etmesini fırsat bilen Yunanlılar ayaklandılar. Eflak'da başlayan bu
ayaklanma kısa bir sürede bastırıldı.

İkinci isyan Mora'da
çıktı. Kısa sürede genişleyen bu isyanı bastırması için, başarılı
olduğu takdirde Mora ve Girit valilikleri vaad edilen Mısır Valisi
Kavalalı Mehmed Ali Paşa görevlendirildi. Kavalalı Mehmed Ali Paşa,
oğlu İbrahim Paşa komutasındaki kuvvetli bir ordu ve donanmayı Mora'ya
gönderdi ve isyanın bastırılmasını sağladı. Yunan İsyanın bastırılması
Avrupa'da büyük üzüntü yarattı.

Ayrıca Mora ve Girit'in Kavalalı
Mehmed Ali Paşa'nın eline geçmesi İngitere'nin işine gelmemişti. Zayıf
bir Yunan Devleti'nin kurulması İngiltere ve Rusya'nın çıkarlarına daha
uygundu.

İngiltere, Rusya ve Fransa aralarında bir antlaşma
yaparak Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler. Sultan İkinci
Mahmud'un bu isteği reddetmesi üzerine Mora'nın Navarin Limanında
demirlemiş olan Osmanlı donanması yakıldı.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
EDİRNE ANTLAŞMASI




Rusya,
Sultan İkinci Mahmud'un Navarin'de Osmanlı donanmasının yakılması ile
sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine, Osmanlı
Devleti'ne karşı savaş açtı.

Sultan İkinci Mahmud bu arada
Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmış, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye
isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu. Teşkilatlanmasını henüz
tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık
gösteremedi. Eflak ve Boğdan'ı işgal eden Ruslar, Tuna'ya kadar
indiler. Balkanları aşan Rusya, batıda Edirne, doğuda ise Erzurum'a
kadar ilerledi. Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti barış istedi.
Ruslarla yapılan Edirne Antlaşması sonunda, Yunanistan'a bağımsızlık
verildi. Eflak, Boğdan ve Sırbistan'a imtiyazlar tanındı. Ruslar işgal
ettikleri yerleri geri verdiler. Rus ticaret gemilerine boğazlarda
geçiş hakkı tanındı. Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödemeyi
kabul etti.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
KAVALALI İSYANI



Kavalalı
Mehmed Ali Paşa Napolyon tarafından işgal edilen Mısır'ı kurtarmak için
Mısır giden gönüllülerdendi. Okur yazar değil fakat zeki bir kimseydi.
Askeri yeteneklere de sahip olan Kavalalı Mehmed Ali Paşa Kahire'de
başı bozuk askerin belli bir disiplin altına alınmasını sağlamış,
gösterdiği başarılardan sonra Mısır'a vali olmuştu (1804).

Kavalalı
Mehmed Ali Paşa valililiği sırasında önemli hizmetleri bulunan değerli
bir devlet adamıydı. Kölemen beylerini ortadan kaldırmıştı.
Fransızların desteğiyle kuvvetli bir ordu ve donanma kurmuş, sulama
kanalları açarak tarıma önem vermiş ve Mısır'ın kalkınmasını sağlamıştı.

Kavalalı
Mehmed Ali Paşa, Mora isyanı sırasında Mora ve Girit valiliklerinin
kendisine verilmesi şartıyla Sultan İkinci Mahmud'a yardım etmişti.
Mora isyanını bastıran Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Osmanlı Rus
savaşlarında Osmanlı Devleti'nin yardım istemesine rağmen kuvvet
göndermedi. Mora valiliği yerine Suriye valiliğini isteyen Kavalalı
Mehmed Ali Paşa, bu isteğinin reddedilmesi üzerine Suriye'yi işgal
etti. Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğlu olan İbrahim Paşa, isyan
sırasında Suriye'yi aldı. Torosları geçen İbrahim Paşa Adana ve
Konya'da Osmanlı kuvvetlerini yenilgiye uğrattı.

Bu
başarılardan sonra Mehmet Ali Paşa kuvvetlerini İstanbul'a kadar
durdurabilecek herhangi bir güç kalmamıştı. Sultan İkinci Mahmud
Ruslardan yardım istedi. Rus donanmasının İstanbul'a gelmesinden
tedirgin olan İngilizler ve Fransızlar, Mısır ile Osmanlı Devleti
arasında bir barış antlaşması imzalanmasını sağladılar. Osmanlı Devleti
ile Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa arasında imzalanan Kütahya
antlaşmasına göre, Kavalalı Mehmed Ali Paşa'ya Mora ve Girit
valiliklerinin yanı sıra Suriye valiliği, Oğlu İbrahim Paşa'ya da Cidde
valiliğine olarak Adana Valiliği de verildi.

Mısır'da güçlü
bir yönetimin bulunması İngilizlerin işine gelmemişti. Çünkü Mehmet Ali
Paşa İngilizlerin bu bölgede ticaret yapmalarını engelliyordu. Bu
sorunun o bölgede tekrar Osmanlı Devleti'nin hakim olmasıyla
çözüleceğine inanan İngiltere, Sultan İkinci Mahmud'u Kavalalı Mehmed
Ali Paşa'ya karşı kışkırttı. Nizip'te Osmanlı ordusu ile yapılan
savaşta Osmanlı ordusu bir kez daha yenildi. Kaptan-ı Derya Ahmet Paşa
Osmanlı donanmasını Kavalalı Mehmed Ali Paşa'ya teslim etti (1839).
Artık Osmanlı Devleti'nin, kendi valisine karşı yaptığı savaşlar
sonunda ne ordusu, ne donanması kalmıştı. Bu gelişmelerin yaşandığı
günlerde Sultan İkinci Mahmud öldü, yerine oğlu Abdülmecid Osmanlı
padişahı oldu.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
BOĞAZLAR



Sultan
İkinci Mahmud Mehmed Ali Paşa isyanı sırasında boğazlara gelen
Ruslarla, Hünkar İskelesi Antlaşmasını imzaladı (1833). İmzalan bu
antlaşma ile aşağıdaki maddeler kabul edildi;

1- Hem Osmanlı Devleti, hem de Rusya herhangi bir savaşa girdiğinde birbirlerine yardım edeceklerdi.

2- Osmanlı Devleti, savaş tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı zaman Rusya, Osmanlı Devleti'ne kuvvet gönderecekti.

3-
Rusya'ya karşı bir saldırı olduğu zaman, Osmanlı Devleti Çanakkale ve
İstanbul Boğazlarını kapatarak diğer ülke donanmalarının Karadeniz'e
açılmalarına engel olacak ve Rusya bu sayede güneyden deniz yoluyla
gelecek saldırılarla uğraşmak zorunda kalmayacaktı.

4- Bu antlaşma sekiz yıl boyunca yürürlükte kalacaktı

Bu
antlaşma Osmanlı Devleti'nin boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını
kullanarak imzaladığı son antlaşmadır. Ayrıca Ruslar bu antlaşma
sayesinde Karadeniz'de güvenliklerini sağlamış oluyorlardı.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
ISLAHAT HAREKETLERİ



Sultan
Üçüncü Selimin yanında yetişmiş olan Sultan İkinci Mahmud ondan
etkilenmiş, padişahlığı döneminde de ıslahatlar yapmanın gerekliliğine
inanmıştı. Askeri ve İdari alanda ıslahatlar yapmaya çalışan Sultan
İkinci Mahmud, Sekban-ı Cedit adı verilen yeni bir askeri teşkilat
kurdu (14 Ekim 1808). Ancak yeniçeriler kendilerine tehlike olabilecek
alternatif bir askeri kuvvet istemiyorlardı. Ayaklanarak Sekban-ı
Cedit'in kaldırılmasını sağladılar.

Eşkinci adı verilen yeni bir
askeri teşkilat kuran Sultan İkinci Mahmud'a karşı yeni bir yeniçeri
ayaklanması oldu. Sultan İkinci Mahmud, artık Osmanlı Devleti için
kanayan bir yara haline gelen yeniçeri ocaklarını Vaka-i Hayriye adı
verilen olayla ortadan kaldırıldı (15 Haziran 1826). Yeniçeri ocağı
kaldırıldıktan sonra, onun yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adı
verilen yeni bir askeri teşkilat oluşturuldu.

Yapılan
yeniliklerin merkezden uzakta bulunan valiler ve idareciler tarafından
da benimsenmesi gerektiğine inan Alemdar Mustafa Paşa, Sultan Mahmud
döneminde Ayanlarla Sened-i İttifak'ı imzaladı. Buna göre ayanlar
merkeze sadık kalacak ve yenilik hareketlerini destekleyecek,
padişahlar da ayanların elde etmiş oldukları hakları tanıyacaktı.
Sened-i İttifak ile ayanlar padişahın mutlak otoritesine karşı siyasi
bir meşruiyet kazanmış oluyorlardı. Padişah otoritesinin başka herhangi
bir güçle ortaklık kabul etmesi mümkün değildi ve Osmanlı idari
yapısının hem ruhuna, hem de tabiatına aykırıydı. Bu sebeple zaten ölü
doğan Sened-i İttifak çok uzun ömürlü olmadı. Kısa bir süre sonra
Sultan İkinci Mahmud, idareyi tamamen eline alarak ayanları bir bir
ortadan kaldırarak merkezi otoriteyi güçlendirmeye çalışmıştır.

Sadece
askeri alandaki yeniliklerle bir yere varılamayacağını düşünen Sultan
İkinci Mahmud, Divan Teşkilatı'nı kaldırarak onun yerine Bakanlıklar
(nazırlık) kurdu. 30 Mart 1838'de Sadrazamlık makamına "Başvekalet",
Sadrazama "Başvekil" denilmesi kararlaştırıldı. Ölen ya da azledilen
devlet memurlarının mallarına el konması anlamına gelen "Müsadere"
usulünü kaldırdı. Ayrıca devlete ıslahat hareketlerinde yardımcı olmak,
yeni teklifler getirmek, memurların terfi ve yargılanmasıyla uğraşmak
üzere Darü'ş Şuray-ı Bab-ı Ali kuruldu.

Sosyal alanda da bazı
yenileşme hareketlerine ve ıslahatlara girişen Sultan İkinci Mahmud, 3
Mart 1929'da kıyafet değişikliği hakkında bir ferman yayınlandı. İlk
Türk gazetesi Takvim-i Vekayi yayın hayatına başladı (1 Kasım 1831).
Medreselerin yanında Avrupalı tarz eğitim veren yeni okullar açıldı ve
Avrupa'ya öğrenciler gönderildi.

Posta teşkilatının kurulması ve
Karantina uygulaması da yine Sultan İkinci Mahmud döneminde
gerçekleştirildi. Avrupalı tüccarlarla rekabet edebilmeleri için Türk
tüccarlara gümrük kolaylıkları getirildi. İlk nüfus sayımı yapıldı. Bu
sayım sonucunda Anadolu'da 2.500.000'dan fazla, Rumeli'de de 1.500.000
erkek vatandaşın yaşadığı tespit edildi.

Ülke içinde ve dışında
yapılacak seyahatlar için, bazı esaslar kabul edildi. Buna göre ülke
içinde seyahat yapacak yurttaşlar Mürur Tezkiresi (geçiş belgesi)
taşıyacaklar, ülke dışına çıkacak yurttaşlar da Hariciye Nezaretinden
(Dış İşleri Bakanlığı) pasaport alacaklardı.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
MİMARİ ESERLER



Sultan
İkinci Mahmud döneminde, mimari alanda da yeni bir gelişmenin başladığı
görülür. İmparatorluğun değişik bölgelerinde birbirinden güzel yapılar
inşa edildi. Sultan İkinci Mahmud'un yaptırdığı eserlerden bazıları
şunlardır;
Rodos Süleymaniye Camii,
İzmir Bıyıklıoğlu Mahmud Camii,
hayatını kurtaran Cevri Kalfa'nın adını verdiği mektep,
Nusretiye Camii,
İstanbul Kocamustafapaşa Küçük Efendi Camii ve Külliyesi,
Taş Kışla,
Gülhane Parkı girişindeki Alay Köşkü.

Sultan İkinci Mahmud ayrıca, İstanbul'daki bütün büyük camilerin tamirini de yaptırdı.
Unkapanı köprüsü yine onun zamanında yapıldı.
Mekke-i Mükerreme'de bir medrese yaptırdı ve
Mescid-i Aksa'yı tamir ettirdi.

Aynı zamanda hattat, bestekar ve şair olan Sultan İkinci Mahmud yazdığı şiirlerde Adli mahlasını kullandı.

descriptionSultan İkinci Mahmud EmptyGeri: Sultan İkinci Mahmud

more_horiz
Senediittifak'ı yırtıp atmış insan... Sultan İkinci Mahmud 804725
Çok zeki ve dindar bir padişah. Ancak yaptığı yenilikler onu "Gavur" ön adını almaya sürüklemiş. Fatih'ten sonra portresini çizdiren ilk padişah. Devlet dairelerine asılmaya başlandı yine onun döneminde hükümdarın portresi.
privacy_tip Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
power_settings_newLogin to reply