Kore “sabah ülkesi” anlamına gelmektedir. Kore yarımadası, jeopolitik
durumu nedeniyle asırlardan beri çatışma ve savaş alanı olmaktan
kurtulamamıştır. Bu savaşların her birinde yabancı kuvvetler çarpışmış
ve her defasında yenilen, ezilen Kore halkı olmuştur. Kore toprakları
Çin’in, Japonya’nın ve Rusya’nın tarih boyunca ilgi alanı olmuştur.
Kore Harbi, istilaya uğramış bir ülkenin özgürlüğü uğrunda Birleşmiş Milletler’in ilk müşterek silahlı karşı koymasıdır.
Savaş Öncesi Durum
1945 yılında, ABD ile Sovyetler Birliği arasında yapılan bir anlaşmaya
göre İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kore, ABD, Sovyetler Birliği,
İngiltere ve Çin’in ortak vesayeti altına girecekti. Postdam
Konferansı’nda Sovyetler Birliği Uzak Doğu’daki savaşa katılmaya karar
verince, askeri harekat bakımından Kore toprakları 38 inci enlem
çizgisi ile ikiye ayrıldı. Bu çizginin kuzeyi Sovyetler Birliği’nin
güneyi de ABD’nin askeri harekat sahası olarak kabul edildi. Savaşın
sonunda Kore, kuzeyi Sovyetler Birliği güneyi de ABD’nin işgali altında
olmak üzere fiilen ikiye bölünmüştü.
Birleşmiş Milletlerin çabaları bu iki Kore’nin birleşmesini
sağlayamadı. 1948 yılında her iki Kore’de yapılan seçimler sonucu, Kore
Cumhuriyeti ile Kore Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Güney Kore’deki ve Japonya’daki ABD varlığı Sovyetler Birliği ve
K.Çin’i rahatsız ediyordu. Bu iki devletten destek alan K.Kore 25
Haziran 1950 tarihinde aniden saldırıya geçerek G.Kore’yi işgale
başladı. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi K.Kore’ye
karşı askeri müdahalede bulunma kararı aldı.
BM’nin savaş çağrısına olumlu cevap veren Türkiye, Birleşmiş Milletler
Kuvvetleri’ne bir tugay ile katıldı. Kurtuluş Savaşı’ndan beri savaş
alanlarına girmemiş olan Türk askeri, Kore Savaşı’nda destan
denebilecek kahramanlık örnekleri vermiştir. Bu savaş Türkiye’nin 1952
yılında NATO’ya alınmasında da çok önemli bir rol oynamıştır.
Kore Savaşı’na 16 ülke askeri birlik ile 6 ülke ise tıbbi yardım
araçlarıyla katılmışlardır. İlk kafilesi 25 Eylül 1950 tarihinde
İskenderun limanından hareket eden, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı’nın emir
ve komutasındaki 5083 kişilik Türk Tugayı 18 Ekim 1950 tarihinde
Kore’nin güneyindeki Pusan Limanına ulaşmıştır. Türk Tugayı iki gün
sonra kuzeydeki Taegu şehrine intikal ederek BM Kuvvetleri’ne
katılmıştır.
Kore’de savaşan her tümenin bir kapalı ismi vardı. Türk Tugay’ına da North-Star (Kuzey Yıldız-Kutup Yıldızı) ismi verilmişti.
Türk Tugay’ının Kore’ye Ayak Basmasından Önce Savaşın Genel Durumu
25 Haziran 1950’de 38 inci paraleli aşarak G.Kore’ye saldıran K.Kore
kuvvetleri, G.Kore’nin büyük bir kısmını ele geçirmiştir. G.Kore’nin
elinde sadece Pusan-Taegu köprü başı kalmıştı. Bu saldırı karşısında;
ABD Birlikleri ve diğer BM kuvvetleri savaşa müdahale ederek durumu
tersine çevirmiş, K.Kore ordusu bozguna uğrayarak geri çekilmiştir. BM
Kuvvetleri kuzeye ilerleyerek Çin(Mançurya) sınırına kadar
dayanmışlardır. Bu gelişmeler karşısında K.Çin, savaş için yığınak
yapmaya başlamıştır.
27 Kasım 1950 tarihinde düşmanla ilk teması sağlayan Türk Tugay’ı
savaşın sona erdiği 27 Temmuz 1953 tarihine kadar; savaş azim ve
iradesini koruyarak, Kore Savaşının her safhasında her türlü muharebe
harekatına katılmış üzerine düşen tüm görevleri en iyi şekilde yerine
getirmiştir. Türk Tugayı’nın icra ettiği muharebelerden; Kunuri,
Kumyangjang-Ni, Seul Savunması ve Vegas muharebeleri savaşın kaderini
değiştiren önemli muharebelerdir.
durumu nedeniyle asırlardan beri çatışma ve savaş alanı olmaktan
kurtulamamıştır. Bu savaşların her birinde yabancı kuvvetler çarpışmış
ve her defasında yenilen, ezilen Kore halkı olmuştur. Kore toprakları
Çin’in, Japonya’nın ve Rusya’nın tarih boyunca ilgi alanı olmuştur.
Kore Harbi, istilaya uğramış bir ülkenin özgürlüğü uğrunda Birleşmiş Milletler’in ilk müşterek silahlı karşı koymasıdır.
Savaş Öncesi Durum
1945 yılında, ABD ile Sovyetler Birliği arasında yapılan bir anlaşmaya
göre İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kore, ABD, Sovyetler Birliği,
İngiltere ve Çin’in ortak vesayeti altına girecekti. Postdam
Konferansı’nda Sovyetler Birliği Uzak Doğu’daki savaşa katılmaya karar
verince, askeri harekat bakımından Kore toprakları 38 inci enlem
çizgisi ile ikiye ayrıldı. Bu çizginin kuzeyi Sovyetler Birliği’nin
güneyi de ABD’nin askeri harekat sahası olarak kabul edildi. Savaşın
sonunda Kore, kuzeyi Sovyetler Birliği güneyi de ABD’nin işgali altında
olmak üzere fiilen ikiye bölünmüştü.
Birleşmiş Milletlerin çabaları bu iki Kore’nin birleşmesini
sağlayamadı. 1948 yılında her iki Kore’de yapılan seçimler sonucu, Kore
Cumhuriyeti ile Kore Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Güney Kore’deki ve Japonya’daki ABD varlığı Sovyetler Birliği ve
K.Çin’i rahatsız ediyordu. Bu iki devletten destek alan K.Kore 25
Haziran 1950 tarihinde aniden saldırıya geçerek G.Kore’yi işgale
başladı. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi K.Kore’ye
karşı askeri müdahalede bulunma kararı aldı.
BM’nin savaş çağrısına olumlu cevap veren Türkiye, Birleşmiş Milletler
Kuvvetleri’ne bir tugay ile katıldı. Kurtuluş Savaşı’ndan beri savaş
alanlarına girmemiş olan Türk askeri, Kore Savaşı’nda destan
denebilecek kahramanlık örnekleri vermiştir. Bu savaş Türkiye’nin 1952
yılında NATO’ya alınmasında da çok önemli bir rol oynamıştır.
Kore Savaşı’na 16 ülke askeri birlik ile 6 ülke ise tıbbi yardım
araçlarıyla katılmışlardır. İlk kafilesi 25 Eylül 1950 tarihinde
İskenderun limanından hareket eden, Tuğgeneral Tahsin Yazıcı’nın emir
ve komutasındaki 5083 kişilik Türk Tugayı 18 Ekim 1950 tarihinde
Kore’nin güneyindeki Pusan Limanına ulaşmıştır. Türk Tugayı iki gün
sonra kuzeydeki Taegu şehrine intikal ederek BM Kuvvetleri’ne
katılmıştır.
Kore’de savaşan her tümenin bir kapalı ismi vardı. Türk Tugay’ına da North-Star (Kuzey Yıldız-Kutup Yıldızı) ismi verilmişti.
Türk Tugay’ının Kore’ye Ayak Basmasından Önce Savaşın Genel Durumu
25 Haziran 1950’de 38 inci paraleli aşarak G.Kore’ye saldıran K.Kore
kuvvetleri, G.Kore’nin büyük bir kısmını ele geçirmiştir. G.Kore’nin
elinde sadece Pusan-Taegu köprü başı kalmıştı. Bu saldırı karşısında;
ABD Birlikleri ve diğer BM kuvvetleri savaşa müdahale ederek durumu
tersine çevirmiş, K.Kore ordusu bozguna uğrayarak geri çekilmiştir. BM
Kuvvetleri kuzeye ilerleyerek Çin(Mançurya) sınırına kadar
dayanmışlardır. Bu gelişmeler karşısında K.Çin, savaş için yığınak
yapmaya başlamıştır.
27 Kasım 1950 tarihinde düşmanla ilk teması sağlayan Türk Tugay’ı
savaşın sona erdiği 27 Temmuz 1953 tarihine kadar; savaş azim ve
iradesini koruyarak, Kore Savaşının her safhasında her türlü muharebe
harekatına katılmış üzerine düşen tüm görevleri en iyi şekilde yerine
getirmiştir. Türk Tugayı’nın icra ettiği muharebelerden; Kunuri,
Kumyangjang-Ni, Seul Savunması ve Vegas muharebeleri savaşın kaderini
değiştiren önemli muharebelerdir.