“Kora”* kavimlerinden Fu-yüler kimdir?
“Y : H’üan-tu kazasının şimalinden 1000 li (yaklaşık 500 metre)
mesafede kâindir. Cenupta Gav-li, şarkta İ-lov, garpte Cav-h’yen ile
sınırlanır.
K : İlkboy anasının gökten ağzına gelen bir yumurtayı tutmak suretiyle
gebe kaldığı rivayet olunur. Kocası, çocuğu dışarı atar, fakat
hayvanlar bunu himayelerine alırlar, bunlar tarafından büyütülür.
Sonradan Dunğ-minğ (=doğu ışığı) adını alır. Çocuk iyi bir nişancı
olur. Cenuba doğru giderken bir ırmağı kaplumbağaların sırtlarında
kurdukları bir köprüden geçer.
Bir müddet sonra Fu-yü kralı olur. Boy anası, içinde altın yumurtalar
bulunan bir altın sandık bulur, bu yumurtalardan altı çocuk meydanan
gelir. Kral, ırmak tanrısının kızıyla evlenir, fakat kadın güneşten
gebe kalarak bir yumurta doğurur, işte ilk ataları bundan ortaya çıkar.
Halkta iyi atlar vardır; çiftçilikle uğraşırlar. Yuvarlak direklerle
çevreli şehirleri, sarayları, ambarları vardır. Hapishaneleri de
mevcuttur. Şarkı söyler, dans ederler (oyun oynarlar). Göğe kurban
keserler. Üvey anneleriyle evlenir ve ölülere kurban ederler. Çocuksuz
kalan üvey anneleriyle evlenirler.
Çin hapishanelerine benzer yuvarlak, direk çitler yaparlar, kehanet
sığırları vardır. Yazın ölen bir ölüyü buzlayarak gömerler. Ölülere
insan kurban ederler (ölülere insan verirler). Bunlar sonraki Han
zamanından (25-220) beri malûmdurlar.
Yurtları garpte H’yen-biler’e komşudur. Dzu ve dov kaplardan yemek
yerler. On ikinci ayda göğe bir kurban keserler. Şarkı söyler, dans
ederler, buna ‘kabul trampeti’ adını verirler.
Bu arada caniler için umumi af ilan ederler. Elbiseleri beyazdır. İleri
gelenlerde kürk ziyentler bulunur. Kıskanç kadınlar öldürülerek bir dağ
üstünde tersine gömülür. Hiyunğ-nular gibi kardeş karısı ve üvey
annelerle evlenirler. İyi atları var, inciler takınırlar.
Ok, yay, kılıç ve mızrakları vardır. Her ailenin ayrı zırh takımı
bulunur. Gezintilerde daima şarkı söylerler. Her muharebeden önce sığır
ayaklarından fala bakarlar.
Ayak açık olursa uğursuz sayılır. Yalnız dış tabutları var, iç
tabutları yoktur. Kral Çin’den getirilen Yada taşından yapılma bir
sandıkta gömülür. Memleketleri miladın 285. yılından sonra
kaybolmuştur. Bundan sonra siyasi birlikten de silinmişlerdir.
Şarapları siyahtır. Bunlar yeniden 457’de To-balar’a haraç
getiriyorlar. Gav-liler’in cedleridirler. Fakat kendileri 500 yılına
doğru Vu-cüler tarafından imha edilmişlerdir.
“Y : H’üan-tu kazasının şimalinden 1000 li (yaklaşık 500 metre)
mesafede kâindir. Cenupta Gav-li, şarkta İ-lov, garpte Cav-h’yen ile
sınırlanır.
K : İlkboy anasının gökten ağzına gelen bir yumurtayı tutmak suretiyle
gebe kaldığı rivayet olunur. Kocası, çocuğu dışarı atar, fakat
hayvanlar bunu himayelerine alırlar, bunlar tarafından büyütülür.
Sonradan Dunğ-minğ (=doğu ışığı) adını alır. Çocuk iyi bir nişancı
olur. Cenuba doğru giderken bir ırmağı kaplumbağaların sırtlarında
kurdukları bir köprüden geçer.
Bir müddet sonra Fu-yü kralı olur. Boy anası, içinde altın yumurtalar
bulunan bir altın sandık bulur, bu yumurtalardan altı çocuk meydanan
gelir. Kral, ırmak tanrısının kızıyla evlenir, fakat kadın güneşten
gebe kalarak bir yumurta doğurur, işte ilk ataları bundan ortaya çıkar.
Halkta iyi atlar vardır; çiftçilikle uğraşırlar. Yuvarlak direklerle
çevreli şehirleri, sarayları, ambarları vardır. Hapishaneleri de
mevcuttur. Şarkı söyler, dans ederler (oyun oynarlar). Göğe kurban
keserler. Üvey anneleriyle evlenir ve ölülere kurban ederler. Çocuksuz
kalan üvey anneleriyle evlenirler.
Çin hapishanelerine benzer yuvarlak, direk çitler yaparlar, kehanet
sığırları vardır. Yazın ölen bir ölüyü buzlayarak gömerler. Ölülere
insan kurban ederler (ölülere insan verirler). Bunlar sonraki Han
zamanından (25-220) beri malûmdurlar.
Yurtları garpte H’yen-biler’e komşudur. Dzu ve dov kaplardan yemek
yerler. On ikinci ayda göğe bir kurban keserler. Şarkı söyler, dans
ederler, buna ‘kabul trampeti’ adını verirler.
Bu arada caniler için umumi af ilan ederler. Elbiseleri beyazdır. İleri
gelenlerde kürk ziyentler bulunur. Kıskanç kadınlar öldürülerek bir dağ
üstünde tersine gömülür. Hiyunğ-nular gibi kardeş karısı ve üvey
annelerle evlenirler. İyi atları var, inciler takınırlar.
Ok, yay, kılıç ve mızrakları vardır. Her ailenin ayrı zırh takımı
bulunur. Gezintilerde daima şarkı söylerler. Her muharebeden önce sığır
ayaklarından fala bakarlar.
Ayak açık olursa uğursuz sayılır. Yalnız dış tabutları var, iç
tabutları yoktur. Kral Çin’den getirilen Yada taşından yapılma bir
sandıkta gömülür. Memleketleri miladın 285. yılından sonra
kaybolmuştur. Bundan sonra siyasi birlikten de silinmişlerdir.
Şarapları siyahtır. Bunlar yeniden 457’de To-balar’a haraç
getiriyorlar. Gav-liler’in cedleridirler. Fakat kendileri 500 yılına
doğru Vu-cüler tarafından imha edilmişlerdir.